Nurullah AYDIN
22 Şubat 2011-ANKARA
GAFLET, DALALET VE HIYANET Mİ?
Türkiye’deki muhaliflere her türlü eleştiri yapanlar nedense iş Ermeni, Yunan, Amerikalı, İngiliz olunca ses seda çıkmıyor. Peki ama neden?
Kan bağı olmasın. Malum adı geçen kişilerle görüşmelerde tercüman pek bulunmuyor.
Güzel ve saf halkın sırf yöneticilerin eşi türbanlı diye, aldığı birkaç kiloluk gıda karşılığı oy vererek umut bağladığı partinin, Milli Onur diye kaygısı yok. Nasıl olsun ki, ben ülkemi pazarlamakla görevliyim diyen biri için milli onur yerine küresel onur geçmişse ne söylenebilir ki?. Havanda su dövüyor, abesle iştigal ediyoruz.
Siz garabete bakın; Wekeleaks belgeleri bölge ülkelerini sarsıyor ama Türkiye’de ses yok! Hala demokrasi de demokrasi deniliyor.! Bu iddialar Damoklesin kılıcı gibi tepemizde kalacak! En onurlusu bu olayı, artık, İskender kılıcı ile, kesin olarak kesmek... Ama nasıl? Sözde aydınlarımız, ihanet ettikçe, Türkiye’de ne demokrasi ne hukuk devleti gerçekleşir!
Bin yıllık sadık millet Ermeniler, batılıların entrikaları ile Türk düşmanı yapıldı. Ve bir daha asla dost olmayacak şekilde bölge halkları birbirine düşman kılınıyor.
Atlantik ötesinden yapılan halkları kırmak birbirine düşman etme stratejisi. Avrupa ülkeleri de aynı tasarıyı kabul etmedi mi? Kendileri birliğe giderken kendi dışındakileri birbirine düşman etmek.
Ve bin yıllık Türklerle batıya karşı mücadele eden halklar şimdi birbirine düşman. Böyle bir duruma nasıl gelindi. Bu gaflet dalalet ve de hıyanet değil de nedir?
İleride tarihçiler, ülkemizin bu devrine, acaba ne ad verecekler? Türkiye Cumhuriyeti’nin Çöküş devri denilecek. Veya, Birinci Cumhuriyetin, inkırazına- çöküşüne- yol açan Gaflet dönemi diyeceklerdir! Gaflet, abesle iştigal boş laflar, sonunda ihanet ve çöküş!
Sonraki kuşaklar; Osmanlı Devletinin, yükseliş ve ihtişam devrinden, sonra, nasıl olup da çöktüğüne hayret ettiği gibi, bu döneme hayret edecekler ve bu akıbeti, oluşurken neden ve nasıl görülmediğinin sebeplerini araştıracaklardır. Sebep, tek kelimeyle Gaflet...
2. Cumhuriyetçi yalakaların desteğiyle, amaçlarına adım adım yürürlerken, gericilik çiçekleri büyürken, boş laflarla abeslerle iştigal edilmekte...Özde, kesinlikle, laik üniter Cumhuriyet’e ve Atatürk’e bağlı olmadığı, geçmişteki belgeleriyle, şimdi de hareketleriyle belliyken, gidişatı, dur bakalım n’olacak diye oluruna bırakıyoruz ve Cumhuriyet, gittikçe artan bir tempoyla elden gidiyor. Osmanlının son dönemi yaşanıyor kimse farkında değil!
İşte öylesiniz dememiz, örneklerini göstermemiz, takiye, hile-i şerriye yapsalar, inkâr etseler de aslında öyle oldukları için onları, hiç rahatsız etmiyor! Zaten zamanı gelince -çok geçmeden- kendileri itiraf edecekler. Bunu görmemek için, gerçekten gafil olmak lazım! Olmaz olmaz demeyin, olamazlar olmakta, değiştirilemez denenler değiştirilmekte!
Amaçlarına daha çabuk ve kolay ulaşmak için, yeni bir strateji açıklıyorlar.... Açıkça söylüyorlar: Ülkede çoğunluk olduğu için, artık TBMM formalitesini aradan çıkartıp, çoğu kararları referandumla -halk oylamasıyla- geçirecekmiş. Tıpkı, eski Yunan’da ve eski Roma’da olduğu gibi. Forum bütün ülke sathı ve Romalıların deyimiyle Vox Populi- Vox Dei, yani Halkın sesi-Allah’ın sesi. Allah’ın sesi de, bazılarının sesi!
Bir gaflet konusu da, AB süreci . AB’nin ne olduğu, maksadı, Türkiye’yi asla tam üye kabul etmeyeceği, Milli değerlerimizi, kriterleriyle harcadığı, Güneydoğu’daki faaliyetleri, orayı önce eyaletlere bölmek hazırlıkları, gün gibi belliyken, Ana madde: AB reformlarına devam! AB süreci adeta Allah kelamı ! Öylesine ki AB’nin, ne olduğunu, amaçlarını bilenler dahi, AB’ye taraftarız amentüsünü tekrarlamak zorundalar! Ama diyorlar, onurumuzla girelim. Fakat hangi namuslu kadın, malum bir eve onuru ile girebilir.
Şehitler! Evet, onlar vatan toprağını bir yorgan gibi üzerlerine çektiler ve unutuldular..
Her gün eşgüdüm, mutabakat, sözcüklerle halk avutuluyor, ülkenin gerçek sorunları savsaklanıyor! Bu gaflet değil de nedir?
Başka Gaflet örnekleri mi istersiniz! Bu durumlarda, Türkiye’nin bu dönemine, gaflet devri denmez de, ne denir?
Günün Sözü: İnsanın kendini en güçlü hissettiği an, en zayıf anıdır.
--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
kaliteli slayt grubu
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin