24 Şubat 2011 21:15
Sayın Muhatabım,
Prof.Dr. Ali Dinçol emekli olmuş.Tanrı ona emeklilik döneninde sağlık,mutluk versin.Gerek Eskiçağ uygarlıkları araştırmaları ,gerekse Hititoloji üzerinde yapyığı çalışmalar yurt içinde ve yurt dışında beğeni ile karşılanmıştır. Uğraşıları ile ilgili birçok kitabı vardır. Ödül almış çok değerli bilgin ve bilge bir kişidir. Bu yönlerine diyeceğimiz bir nesne olamaz. Tüm bu nitelik ve özelliklerini saygı ile karşılamaktayız. Ancak kendisiyle ilgili aramızda geçen bir olayı anlatacağım. Dolaysıyla yazımızı okuyanların görüş ve yorumlarının ne olacağını merakla bekleyeceğim:
Ben Hattuşa'ta Bir Kovboy adlı üç perdelik bir oyun yazdım. Oyun Hititler döneminde Hattuşaş^ta bir Hititli prensin köşküne geçen olayları konu eder. Amacım günümüz insanlarına yeryüzü uygarlığının ana kaynağı olan Mısır ve Hitit döneminden kesitler sunmaktı.Dramaturglar oyunumu beğendiler ama kiimi konuşmaların uzun olmasını eleştirdiler. Ben onların uyarısına uydum.
Ülkemizde Hititler'le ilgili bilimsel çalışmalar yapıldığına göre ben bu oyunumu bir Htitolog'a göndereyim dedim. Ve 06 Temmuz 2010 günü İskenderun'dan Yurtiçi Kargo ile bilgisayar yazıcısından üç çıktıyı Sayın Prof.Dr. Ali Dinçol'un Fakülte adresine gönderdim. Birisi ile kendi ilgilenir, diğer ikisini yardımcılarına inceletir diye üç çıktı göndermiştim. Kendisini Hititliler'in yaşamlarını bilimsel araştırmacısı olarak gördüğümden görüşünü almak istedim."İyi olmuş, iyi olmamış-saptamalarınız yerinde, yerinde değil, okuyamadım, vaktim yok okuyamayacağım" gibi olumlu ya da olumsuz yanıt bekledim. Ya da Sayın Prof. bu gibi işlerin bir bedeli vardır türünde istemde bulunabilirdi. On gün bekledim.Hiçbiri olmadı. Bunun üzerine kendisine 16 Temmuz 2010 da bir anımsatma e-postası gönderdim. İki ay bekledim. Yanıt alamadım. Bu kez ikinci iletimi 20.Eylül.2010 günü gönderdim. Aylar geçti yanıt yok. Kendisine Fakülte'de telefonla ulaşamadım. Ev ve cep telefonunu doğal olarak bilemediğimden ulaşamadım. Şimdi kendisine soruyorum: Bu umursamazlık,bu ilgisizlik, vatandaşa . Ama bunlar yazılacak üç satır için engel olmamalı. Kendisi gibi Prof.olan sayın eşine de, Fakülte Dekanlığı'na da durumu ileti ile duyurdum. Ses yok.Ben Avrupa ülkelerinden birindeki uzmanlara bir soru yöneltsem en geç iki haftada yanıt alıyorum da ülkemdeki bir bilim adamına başvurduğumda aylarca yanıt alamıyorum. İşte Batılı ile aramızda ayırt böyle. Beni üzen ayırt ne yazık ki böyle.
Ben devlet görevlisi iken vatandaşın dilekçesini, başvuru yazısını yazıtıma/kayda bile geçirmez anında masamdaki daktilo ile dilekçenin,yazısının arka sayfasına yanıtımızı yazar. Mühürler, imzalar vatandaşın kendisine verirdim. Yani vatandaş en çok on daika beklemiş olurdu.
Böyle bir devrimsel içerikli çalışma uygulamasının resmi dairelerde yapıldığını sanmıyorum. Yazıtım defterine işlenen yazılara ise yanıtımız da en geç on beş gün içinde verilirdi. Ben böyle çalıştığım için Prof.'ün savsaklamasını ya da umursamazlığını çok yadırgıyorum. Çoook. Bir bilim adamına bu yakışıyor mu? Yazıklar olsun.
Dileyenler bu konuyla ilgili görüş ve yorumlarını bildirebilirler. Saygılarımla. Yalçın Tan
--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
kaliteli slayt grubu
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin