29 Ağustos 2012 Çarşamba

(MADENCİYİZTR) CHP 6331 sayılı iş güvenliği kanunun iptali için anayasa mahkemesine başvurdu.

Chp, Üç Yasanın İptali İçin Anayasa Mahkemesine Başvurdu

CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, 6328 sayılı Kamu Denetçiliği
Kanunu, 6331 sayılı İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Kanunu ile 6332
sayılı Türkiye İnsan Hakları Kurumu Kanunu'nun iptali için Anayasa
Mahkemesine başvurduklarını açıkladı.CHP Ankara Milletvekili Levent
Gök, 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kanunu, 6331 sayılı İşçi Sağlığı ve
İş Güvenliği Kanunu ile 6332 sayılı Türkiye İnsan Hakları Kurumu
Kanunu'nun iptali için Anayasa Mahkemesine başvurduklarını açıkladı.

Meclis'te bir basın toplantısı düzenleyen Gök, Kamu Denetçiliği Kurumu
Kanunu'nun önceki yıllarda çıkarıldığını ancak Anayasa Mahkemesi
tarafından iptal edildiğini hatırlattı. Haziran ayında yeniden
çıkarılan bu kanunun AB müktesebatından dolayı ve ilerleme
raporlarında Türkiye'nin bir görevini yerine getiriyor izlenimi vermek
için çıkarıldığını belirten Gök, "Başka ülkelerde çocuk hakları, insan
hakları gibi konularda çok çeşitli kamu denetçiliği kurumları
kurulmuştur. Türkiye'de ise sadece bir Kamu Denetçiği Kurumu
kurulmakta ve bunun da 5 üyesi bulunmaktadır. İdari yargının yükünü
hafifleteceği gerekçesiyle kurulan bu kurumun ülkemizin nüfusuna
bakarak ihtiyaçlara cevap veremeyeceği çok açıktır" dedi.

Gök ayrıca, bu kanuna göre baş denetçinin Meclis tarafından ilk iki
turda salt çoğunluk, son turda çoğunluk aranarak seçileceğini
belirterek "Bu da baş denetçiyi AKP iktidarının seçeceği anlamına
gelmektedir; bu AB'nin istediği değildir" diye konuştu.

Gök, diğer denetçilerin de TBMM Dilekçe Komisyonu ve İnsan Hakları
Komisyonu tarafından seçileceğini belirterek, bu komisyonlarda da AK
Parti çoğunluğunun bulunduğunu söyledi. Gök, "Dolayısıyla iktidarın
yine AB'yi arkadan dolanarak, aldatarak bir yasa çıkarması söz
konusudur. Belki Türk halkını aldatabilirler ama Avrupalıların çok
dikkatli takip ettiklerini söylemek isterim" dedi.

Ayrıca bu kuruma 'idare yargıya başvuru yolları tükendiğinde
başvurulacağını' belirten Gök, şöyle konuştu: "İdari yargıya
başvurduktan sonra kamu denetçiliğine başvurulması, kamu
denetçiliğinin acil müdahale edebileceği alanları da engellemektedir.
Yani idari yargı sistemimizde zaten duruşmalar uzun sürmektedir; idari
yargı ve Danıştay boyutu neredeyse 5-6 yıl sürmektedir. 5-6 yıl sonra
Kamu Denetçiği Kurumu'na başvuru yapılmasının getirilmesi konunun
güncelliğinin ve aciliyetinin de yitirilmesine neden olacaktır"

İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİNDE DEVLET DENETİMİ KALDIRILMIŞTIR

Gök, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Yasası'nın da, iş güvenliği ve
sağlık hizmetlerinin tüm işyerlerinde uygulanacağını belirtmekle
beraber, iş güvenliği ve sağlığı kavramlarının neyi ifade ettiğinin
yasada belirtilmediğini,muğlak bırakıldığını söyledi.

Yasanın, sistem ve kurumdan yoksun bırakıldığını, hizmetin uyulama
araçlarının piyasaya verildiğini ve devletin denetiminin
kaldırıldığını belirten Gök, sözlerine şöyle devam etti: "Güvenlik ve
sağlık hizmeti üstlenecek, mühendis ve hekimlerin hak ve yetkileri
düzenlenmemiştir; işletme ve yetkili makamla ilişkileri
belirlenmemiştir. En önemlisi somut norm uygulamasına yönelik tüm
düzenlemeler yönetmeliklere bırakılmıştır. Önemli bir konuda kanun
çıkarıyorsunuz ama en önemli uygulama alanlarını düzenleyecek norm
uygulamalarını yine iktidarın çıkaracağı yönetmeliklere
bırakıyorsunuz. Yasada bu düzenlemelerin belirlenmesinde sosyal
tarafların görüşünün alınacağına dair hiçbir ibare eklenmemiştir."

Önceki yasada belirlenmiş olan kimi hükümlerin yasadan çıkarıldığını
anlatan Gök, şunları söyledi: "yönetmelik konusu yapılarak güvencesiz
hale getirilmiştir. 18 yaşından küçüklerin ağır ve tehlikeli işlerde
çalıştırılamayacağına ilişkin yasak, gece çalışmalarındaki süre yasal
bir hak olarak düzenlenmiş iken, bu yasada yine yönetmelik
düzenlemesine konu edilmiş ve 18 yaşından küçükler korumasız
bırakılmıştır.

Sonuç olarak bu yasa öncelikle işletmenin ve işin taşıdığı riskin,
çevre ile olan ilişkisini ele almadığından Anayasamızın ilgili
maddelerine; iş güvenliği hizmetini ve denetimini Türk Ticaret
Kanunu'na göre kurulmuş şirketlere bıraktığından yine anayasamızın
eşitlik ve sosyal devlet ilkelerine, lisans eğitimi sonucu unvan almış
mühendislerin eğitimini özel kurs veya şirketlere bıraktığından
anayasamızın çeşitli maddelerine aykırıdır."

DEVLETLEŞEN BİR KURUM İNANDIRICI OLAMAZ

Gök, İnsan Hakları Kurumu Kanunu'nun da AB müktesebatına uyum için
çıkarıldığını ve yasanın hazırlanma sürecinde bütün stö'ler, aydınlar,
tüm barolar, insan hakları derneklerinin bu yasanın derhal geri
çekilmesini istediklerini ve bu yasanın bir aldatmaca yasası olduğunu
daha tasarı görüşülürken belirttiklerini söyledi.

AB'nin ilerlemeden sorumlu yeni atanan komiserinin de bu haliyle
çıkması halinde yasaya karşı çıkacağını açıkladığını, buna rağmen
yasanın çıkarıldığını belirten Gök, sözlerini şöyle sürdürdü: "İnsan
hakları ihlallerini inceleyecek kurumun bağımsız olması gerekir; ama
bu getirilen yasada kurum 11 üyeden oluşmaktadır ve 7'sini Bakanlar
Kurulu, 2'sini cumhurbaşkanı atayacaktır. Bir üyesini Barolar Birliği,
bir üyesini de YÖK atayacaktır. Yürütmenin bu kadar güçlü temsil
edildiği bir insan Hakları Kurumu'nun, yani iktidarın çoğunluğunu
atadığı bir kurumun, devletin yaptığı hak ihlalleri hakkında yeteri
kadar sesini çıkarması, bunların üzerine gitmesi söz konusu değildir"

Kurumun Başkanlığa bağlandığını ve idari-mali özerkliğinin de
bulunmadığını belirten Gök, AB'nin kabul ettiği İnsan Hakları
Kurumu'nun böyle olamayacağını söyledi. Gök, "insan hakları kurumunun
iktidarın atadığı çoğunlukla kesinlikle insan hakkı ihlallerinin
üzerine gitme erkini elinde bulunduracağını söylememiz söz konusu
olamaz. Nasıl olsun ki? Başbakan kuruma birini atayacak ve bu üye daha
sonra kalkacak başbakanın belirlediği bürokratların hak ihlalleri
hakkında rapor hazırlayacak. Bu kesinlikle mümkün değil" dedi.

BÖYLE BİR KURUMDAN ADİL TAVIR BEKLENEMEZ

Gök, kurumun yapacağı soruşturma sonrası yapılacakların da belirsiz
olduğunu belirterek, sadece ilgili kuruma sonucu bildirme yetkisi
olduğunu söyledi. Bu kuruma güvenerek başvuru yapılamayacağını
belirten Gök, şöyle konuştu: "Bu kurumdan adil bir tavır bekleme
şansınız yoktur. Başbakanın atayacağı, parasını vereceği İnsan Hakları
Kurumu'nun Türkiye'ye kazandıracağı hiçbir şey yoktur. AKP,
Türkiye'nin tüm sanayi tesislerini satıyor, özelleştiriyor. AKP bunu
yaparken İnsan Hakları Kurumu'nu ise devletleştirmiştir.
Devletleştirilen bir kurum inandırıcı olmaz, önce insanlar, sonra
sivil toplum, bütün dünya inanmaz. Tam bir aldatmaya yasadır. AKP'nin
demokrasi ve insan haklarına bakışını gösteren tipik bir yasadır.
Kendi görüşüne yakın insanları doldurulacağından şüphe etmediğimiz bir
kurumun Türkiye'ye vereceği hiç bir şey olduğuna inanmıyoruz."



--
Her mesajın tüm gruba iletildiği göz önünde tutularak;
* İş Güvenlikçiye yakışan mesleki saygı ve görgü kurallarına uygun
olarak kaleme alınmasına azami dikkat sarf edilir.
*Bütün mesajların sonunda, gönderenin (en az) gerçek ad ve soyadının yer alması,
*Gönderilen, yanıtlanan veya iletilen mesajlarda, eğer varsa konuya
ilişkin olmayan reklam, güvenlik uyarısı, forward edilmiş e-posta
adresleri vb nin temizlenmiş olması,
*Politik veya dini konular, kişisel hobiler, kutlamalar, reklam,
deneme, şakalaşma, spor, eğlence vb amaçlı mesajların grup ortamına
atılmaması,
*Kişisel mesajların tüm gruba değil sadece ilgili kişiye gönderilmesi,
*Yazarının adı açıkça belirtilmeden başkalarına ait yazı,makale vb
ortama atılamaması GURUBUMUZUN OLMAZSA OLMAZLARIDIR.
* Herhangi bir nedenle, üyelerimizden herhangi birine hakaret, tehdit
vb davranışlarda bulunanlar uyarılmaksızın direkt olarak gruptan
çıkarılır.

Site Yöneticileri

--
Her mesajın tüm gruba iletildiği göz önünde tutularak;
* İş Güvenlikçiye yakışan mesleki saygı ve görgü kurallarına uygun
olarak kaleme alınmasına azami dikkat sarf edilir.
*Bütün mesajların sonunda, gönderenin (en az) gerçek ad ve soyadının yer alması,
*Gönderilen, yanıtlanan veya iletilen mesajlarda, eğer varsa konuya
ilişkin olmayan reklam, güvenlik uyarısı, forward edilmiş e-posta
adresleri vb nin temizlenmiş olması,
*Politik veya dini konular, kişisel hobiler, kutlamalar, reklam,
deneme, şakalaşma, spor, eğlence vb amaçlı mesajların grup ortamına
atılmaması,
*Kişisel mesajların tüm gruba değil sadece ilgili kişiye gönderilmesi,
*Yazarının adı açıkça belirtilmeden başkalarına ait yazı,makale vb
ortama atılamaması GURUBUMUZUN OLMAZSA OLMAZLARIDIR.
* Herhangi bir nedenle, üyelerimizden herhangi birine hakaret, tehdit
vb davranışlarda bulunanlar uyarılmaksızın direkt olarak gruptan
çıkarılır.

Site Yöneticileri


--
Abdullah AKÖZEL
ANADOLU AKADEMİ
Maden Yük.Mühendisi
İş Güvenliği Uzmanı
İşyeri hekimi ve İş Güvenliği uzman Eğiticisi
İşyeri hekimi ve İş Güvenliği uzman Eğitimi ve hizmetleri
www.anadoluakademi.com.tr
www.madenilan.com
0506 427 42 22 aakozel@gmail.com

--
www.madenilan.com (Aracısız ve ücretsiz madencilik ilan portalı)
Grubun sahibiyle iletişim:Maden Yük.Müh. Abdullah AKÖZEL. aakozel@gmail.com 0506 427 42 22
Bu mesajı Google Grupları "MADENCİYİZTR" grubu.na üye olduğunuzdan aldınız.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : madenciyiztr@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin:
madenciyiztr+unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için,
http://groups.google.com.tr/group/madenciyiztr?hl=tr adresinde bu grubu
ziyaret ediniz.