Kaybedenin,
Kaybedilenden daha çok kaybolduğu bir ilan.
Her tarafa asıyoruz ilanlarımızı...
Hani biri görür de çığlığımızı
ses verir diye
Altına "hükümsüzdür" diye yazmaya gitmiyor ellerimiz...
Çünkü hala içimizde
Belki de o kaybolmadı, biz kaybettik, bulduğumuzda yüzümüz olsun"
kıvamında bir duygu; zor da olsa yaşatmaya çalıştığımız.
Küfürlerden özlemlere savrulup duran da;
Ütopyalar kurup,
iç savaşlarda boğulanlar da biziz.
Hep beraber arıyoruz...
Her buluştuğumuzda;
kimi zaman bir kahvenin sıcaklığı,
kimi zaman bir salonun soğuğunda,
bulup bulamadığımızı soruyoruz birbirimize; elimizde sayfa sayfa ilanlar.
Perde perde yırtılıyor hayat boyu gerçek zannettiklerimiz...
Yırtılan perdelerin arkasına bakıyoruz
Koca boşluklara taşlar atıp, "orada kimse var mı" diye sesleniyoruz...
Bu bazen iki duvar arasındaki hayat üçgeni oluyor...
Kimi zaman dört duvarlar arasındaki beyinlerin boşluğunda yankılanıyor sesimiz...
Her geçen gün kaybımızı bir kez daha hatırlatıyor bize...
Milletin malını babasının malı gibi satmayan Siyasiyi;
Çapulcu ordusundan madalya almak için boynunu uzatmayan Generali ;
Bir İT'in tezine ihtiyaç duymadan ülkenin sorunlarına müdahil olabilen İstihbaratçıyı;
Kendi topraklarında yedek güvenlik elemanı konumuna düşmeyen Polisi;
Kalemini Washington-Brüksel-Moskova-Kudüs v.s. yönlerinde hacıyatmaza dönüştürmeyen Gazeteciyi;
Kendi milletine küfretmeden Oscar alabilecek bir Yazarı;
İşgalcinin taşeronluğuna soyunmayan Patronu;
Demokrasiyi savunurken, SOROS'un palyaçoluğunu yapmayan Vatandaşı;
ARIYORUZ.
Her köşe başına ilanlar astık...
Her bildiğimize soruyoruz...
Ara sıra eski bir sevgilinin cam kırığı misali saplanan sesi gibi...
Sezen Aksu'nun İstanbul Hatırası'nı söylemesi gibi...
Hatırlatıyor insana...
"Şiirin de vatan sevgisi gibi küfrü kaldırmadığını"
Küfretmenin...
Karşındaki düşmanında mertlik bulmaktan daha zor olduğu bir dönemde...
Küfretmemeye çalışıyoruz...
Altını çizdikçe kırılganlaşsa da sabrımız...
Altını çize çize Sabrediyoruz...
Bu ülkede;
sade, namuslu, ülkesini seven bir vatandaş olmanın...
Alnındaki terle; topraktaki kanı bir tutmanın;
Limanlarından gazete köşelerine,
Makamlarından, plaza suitlerine kadar bu ülkeyi köşe bucak sarmış sülüklerden
daha makbul olduğu bir Ülkeyi arıyoruz..
İsmini her ilanın üzerine yazmışız...
TÜRKİYE...
Bir yerlerde görerlerse tanısınlar diye resmini bile basmışız İlanlara
Kimine Mustafa Kemal;
Kimine Mehmed Akif;
Kimine Yunus Emre;
Kimine Alparslan'ı
Kimine kucağında yaralı düşman askerini taşıyan Mehmetçiği;
Kimine hepsini birden hatırlatan
o resmi...
Kaybedenin kaybedilenden çok kaybolduğu bir arayış bizimkisi...
Öfkelerimiz de; özlemlerimiz de bahane...
Biz en çok kendimize kızıyoruz...
O yüzden de en çok
Kendimizi ARIYORUZ
Kaybettiğimiz yerde
B.G.
--
--
hayatında olup bitenleri paylaşmanı sağlar.
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
kaliteli slayt grubu
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
