YEREL GAZETELERİN KAPANIŞ ÖYKÜSÜ…
Yerel de yayın yapmaya çalışan Günlük Gazetelerimizin okunma durumu haftalık veya aylık gazetelere göre çok daha düşük…
Yukarıda ki cümleyi okuyup da bana kızacak o kadar çok kişi de bulunmamakta…
Mersin İçel de şu kadar sayıda günlük gazete şu tarihe kadar bulunmaktayken… Kısa bir hem de çok kısa bir süre önce birleşmeler, satılmalar ve sonuç olarak günlük yerel gazete sayısında neredeyse yarı oranına yakın derece de bir düşüş olmuş bulunmaktadır.
Ben demiyorum… Rakamlar ortada… Yerel Gazetelerin kapanış öyküsü… İlgili İdarece yönetilerek gerçekleştirilmiştir.
İlgili kişiler başlarını resmen deve kuşu misali başlarını kuma gömmüş bulunmakta… İdare etme… Kontrol altında bulundurma derken… Unuttukları bir tarafta teknolojinin gelişmişliği… İnternet…
İlgili bir yetkili tarafıma sen nerede yazı yamaktasın diye sormakta… Sorarken sorusunda bir aşağılama, bir küçültme ve en önemlisi de kibir…
Sen yetkilisin ve sen benim daha kim olduğumu bilmemektesin… Vay babam vay… Ben yanmışım… Yananların yanmaya gönüllü olanların memleketi…
Mersin İçel de günlük gazetelerin okuyucu sayısı veya okunma oranı haftalık veya aylık gazete kadar büyük değildir… Çünkü aylık veya haftalık gazeteler itinayla dağıtılır… Bir küçük bebek misali altı itinayla temizlenir… İtinayla giydirilir… Üzerine titrenir… Olanaklar imkân verdiğince…
Bu zamana kadar hiçbir günlük gazeteye amatörce yazmış bulunduğum yazılardan herhangi bir tanesini göndermedim… Gönderme gereği duymadım…
Çünkü o gün yayınlanır… Ve o gün ölür… Güncelliğini yitirir… Oysa aylık ve haftalık gazeteler yaşar… Bir ayda yaşar… Bir yılda yaşar… Ve hatta senelerce yaşayanını da gördüm desem yeridir…
Haftalık ve Aylık Gazeteler de hürsündür… Özgürsündür… Yiğitsindir… Diksindir… Hele bu işi bir de maddi bir amaç için yapmayacak derecede ekonomik özgürlüğe sahipsen kim tutar seni…
Son on yıldır kapattıklarıyla, büyümenin gelişmenin önünde tam bir engel teşkil eden iktidar ve onun övücüleri kendi dünyalarını sayısız korumalarla, paranın alabileceği en lüks araçlar, evler ve uçaklarla örmüştür…
Cumhuriyetin ilk on yılında yazılan Onuncu Yıl Marşı bir de bu talan düzenin de bu korku düzeninde bu gözdağlarının verildiği düzende bu tutsaklıkların sonunun gelmediği düzende söylenmesi gereken marş ne ola ki acaba… Mersin İçel Burak Canlı
--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
kaliteli slayt grubu
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin