27 Eylül 2016 Salı

((slayt izle)) İki önemli köşe yazısı. Kral para ve İngilizler yazar ABD’liler oynatır

İç ve dış siyaseti takip ederken eksik kaldığımız çok şeyler var.
A. D. Şimşek

Kral para Bekir Hazar

71 ülkede seçimler yapılır.
Hükümetler kurulur, Başbakanlar seçilir. Ancak hepsi hikayedir. Yalandır, dolandır, göz boyamadır. Tamamı aslında tek bir devlettir. Ona İngiliz Milletler Topluluğu denir. Avustralya da 1952'den beri İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth'in atadığı Genel Vali ile yönetilen bir vilayettir.
Bu ülkede İngiliz Kraliçesinin bir ünvanı vardır ve şöyledir;
"Elizabeth the second; by the Grace of God, Queen of Australia and Her other Realms and Territories, Head of the Commonwealt." 
Açılımı ise şöyledir; "İkinci Elizabeth; Tanrı'nın Lütfu ile, Avustralya ve diğer diyarlarının ve bölgelerinin Kraliçesi, İngiliz Milletler Topluluğu'nın BAŞI" Elizabeth, Avustralya topraklarına indiğinde ona "İngiltere Kraliçesi" denmez. Resmi törenle, "Hoş geldin Avustralya kraliçesi" diye karşılanır. İsrail Başbakanı Netanyahu, geçtiğimiz çarşamba, Genel Vali'nin emrinde olan Avustralya Başbakanı Malcolm Turnbull ile görüştü. "Ülkemizi Osmanlılardan kurtardığınız için size borçluyuz" dedi.
Yani Netanyahu "İsrail'i sizler kurdunuz, sağolun varolun" diyor. Osmanlı'dan kurtardıkları için aslında Avustralya'nın da Kraliçesi Elizabeth'e teşekkürlerini sunuyor.
Amerika yıllar önce İngiltere'nin sürgün yeriydi. Sarayın ne kadar beğenmediği İngiliz varsa oraya gönderildi. Ve Amerika İngiliz Anglo-Sakon egemenliğine geçti.
Kanada da Londra'dan Kraliçe'nin atadığı Vali tarafından yönetiliyor. İsrail sevdalısı Yahudi sermayesinin merkezi, Londra içinde ayrı kanunlarla yönetilen, ayrı bir devlet konumundaki semttir. London of City adı verilen semtte binlerce finans kurumu ve banka merkezi bulunmaktadır. O sermayenin bir başkenti de New York'tur. Kraliçe, patronlar GÜCÜ ile evlidir. Amerika'dan başlayıp, Avustralya ve Kanada'ya kadar uzanan bir yelpazede Siyonizm-Haçlı evliliği ve ortaklığı yaşanmaktadır. Kraliçe'ye İsrail'i kurdurması için ikna eden, Osmanlı'yı yıkan, 100 trilyon doların üzerinde servete sahip Rotschild hanedanıdır. Onun için New York-Londra-Tel Aviv üçgeninde kurulan sermaye imparatorluğunda Kral "Para"dır, Kraliçe de Elizabeth'tir. Birlikte Amerika'yı da, İngiliz Milletler Topluluğu'nu da, dünyayı da yönetirler. Hillary Clinton, Kral Para'nın Washington'daki saraylarında ağırlanarak ve testlerden geçirilip onay aldıktan sonra seçim kampanyası başlatmış bir başkan adayıdır. Sermaye asla işini şansa bırakmaz. Donald Trump da, varlığını İngiltere'nin kurduğu İsrail'e adayacağını açıklamıştır. İsrail Başbakanı Netanyahu geçtiğimiz hafta Amerika'da Donald Trump ile görüşmüştür. Trump bu görüşme sonrası "İsrail'deki büyükelçiliğimizi Tel- Aviv'den Kudüs'e taşıyacağım" demiştir.
Hiçbir Başkanın cesaret edemediğini yaparak "İsrail çıkarları uğuruna yangına körükle gideceğim" demektir bu. Aynı zamanda "Emrinizdeyim"in bir başka söylenme şeklidir. İngiltere AB'den ayrılmıştır. Referandum öncesi "Ayrılın" çağrısı yapan Trump, oylar sayıldıktan sonra "İngilizler ülkelerini kontrol altına aldı" diyerek sevinç çığlıkları atmıştır. O ayrılmadan sonra Dışişleri Bakanlığı'na getirilen Boris Johnson'un lakabı "İngiltere'nin Trump'ı"dır. Dünya, böyle bir eksende, Londra'dan başlayıp New York'a uzanan, Tel Aviv'de öpülen "Kral para ve Kraliçe Elizabeth" monarşisine karşı mücadele veren ezilmişlerin kahır dünyasıdır. APO'yu Türkiye'ye getiren, FETÖCÜ teröristlerin kumpas kurduğu Albay Hasan Atilla Uğur "2. Kalkışma için İngilizler Güneydoğu'da cirit atıyor, aşiretlerin trilyonlarca lira kredi borcunu ödediler" diyor. Evet, FETÖ'ye Kraliçe'nin resmi yayın organı BBC'den sahip çıkan İngilizler, bu ülkede para saçıyor.
Yıllardır Osmanlı'yı yıkanların bu ülkeden çıkmadığını anlattık. Yıllarca bizi resmi olarak İngiliz Milletler Topluluğu'na almadılarsa da, içimizdeki İngilizlerle, sermayeyle gizlice yönettiler. Başı sıkışan kurtuluşu, kurtarıcı Londra'da Kraliçe'nin şefkatli kollarında aldı. Kandil bile "Londra ile diyalog halindeyiz" diye boşuna açıklama yapmadı.
Halk tüm oyunları bozdu, Ankara'yı geri aldı.Kraliçe, İngiliz Gizliler Topluluğu'ndan Halkın mücadelesi ile ayrılan başkentimizi geri almak istiyor. ABD'deki Anglo Saksonlar ve Siyonist-Haçlı ittifakı da destek veriyor.
Kanada, FETÖ'yü alıp bağrına basmaya hazırlanıyor. Avustralya da talipler arasında.
FETÖ'nün çok sevdiği güneydeki ülkenin Başbakanı, Avustralya'ya teşekkür edecek tabii!
Bu yazının kısa yolu

İngilizler yazar ABD'liler oynatır Bület Erandaç

"Dünyada, her şeyi İngilizler planlar, Amerikalılar oynatır" mottosunu (vecize) gözden hiç uzak tutmayalım. İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi Moore ve Amerika Büyükelçisi Bass, manidar temasları ve çıkışlarıyla son günlerin en popüler diplomatları. İlginçtir, hem Moore hem de Bass, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu çok sevmekteler. Sık sık konuşmaktalar.
Düşündürücü ziyaretler sonrası Kemal Kılıçdaroğlu'nun ani U dönüşleri, manevraları dikkatlerden kaçmamaktadır.
Hatırlayalım. ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi Ricciardone-Kemal Kılıçdaroğlu muhabbeti sonrası gelişmelerle, Türkiyemiz'de meydana gelen rahatsız edici olaylarla bire bir örtüşmüştü. Neo-Con Eric Edelman ve Alan Makovski, CHP-Amerika köprüsünü kuruyordu. Büyükelçisi Ricciardone, Kemal Kılıçdaroğlu'nu özel olarak Aralık 2013'te ABD'ye götürmüştü. Önce, Ankara'da görev yapmış olan İngiltere Büyükelçisi Peter John Westmacott'la buluştu.
(Not: İngiliz elçisi, Ankara'dan sonra Paris'te görev yaptı. Şimdi ABD büyükelçisi olarak görevde.) Kemal Derviş, Brookings Enstitüsü'nde konuştu. Cumhuriyetçi Temsilciler Meclisi üyeleri, Tanınmış Neo- Con ABD'nin eski Ankara büyükelçileri Morton Abramowitz, Eric Edelman, Gülen hareketinin ABD beyinleri, CIA'nin meşhur Ortadoğu-Türkiye Graham Fuller'le ve Henri Barkey'le baş başa görüştü. Ne tesadüf.
Ankara'ya dönünce FETÖ, 17/25 ARALIK darbe girişiminde bulundu.
Kraliçe'nin Birleşik Krallığı, Anglo- Sakson düşünce ve hareketlerin lideridir.
Diplomasi dendiğinde akla ilk gelen ülkedir. Amerika'yı arka plandan yöneten beyinlere sahiptir. İngiltere'nin uluslararası ilişkilerde bu kadar öne çıkmasında kıvrak zekalı, yetenekli diplomatlarının büyük rolü vardır. İngiltere hükümetleri Türkiye'ye en iyi elçilerini göndermektedir. Peter Westmacott, Ankara'dan sonra Paris'te bulundu, Washington elçiliğini yürütüyor.
Önceki büyükelçi Nick Baird ülkesine döndü, Dışişleri Bakanlığı'nın en etkili ismi oldu. Yerine, Büyükelçi David Reddaway atandı. Özgeçmişi neyin ne olduğunu çok iyi açıklıyor: "Cambridge Üniversitesi mezunu. Afganistan, Hindistan, İran ve İrlanda'da görev yapmıştı. Kıbrıs, Avrupa Birliği ve Cebelitarık gibi zorlu konularda uzman..." O dönemde ilginç bir olay yaşanmıştı: Reddaway'in 2002 yılında İran'a büyükelçi olarak atanmak istenmesi Tahran ile Londra ilişkilerinin gerilmesine neden olmuş. İran hükümeti, Reddaway'in Yahudi ve İngiliz Dış İstihbarat Servisi MI6 ajanı olduğu iddiasıyla Tahran Büyükelçiliği talebini reddetmişti.. Son İngiliz Büyükelçisi Richard Moore PKK'lı teröristlerin yol kesip minibüs şoförünü kurşunladıkları bir bölgede gezdi, eleştiri gelince, bir tweet attı: "Eşimle bayram gezim komplo teorilerine neden oldu.Van'ı ziyaret ederek Türkiye'yi bölmeye çalışıyordum galiba.
Allah aşkına!" Böyle tweet ne demek acaba? Düşündürücü olaylar, ne olduğunu net gösteriyor: Robert Komer (1968- 1969) ODTÜ'de arabası yakıldı. William Handley (1969-1973). 12 Eylül darbesi oldu.
W.Macomber (1973-1977) Wikileaks: 24 Ocak 1974 tarihli mesajında, "Ecevit güç koşullarda iktidara gelecek dinamik ve çekici biri... Necmettin Erbakan ise, işlenmemiş bir elmasın halkta uyandırdığı tuhaf ilgiyi çekerken bile en kötüsünden bir fırsatçı gibi görünüyor" diyor. Morton Abramowitz ( (1989-1994) Neo-Con/ Türkiye karşıtı beyin/Darbe uzmanı.
Marc Grossman (1994-1997) Susurluk skandalında çok yönlü temasları vardı.
ABD'ye dönünce Pentagon'un beyni oldu.
Robert Parris (1997-2003) Türkiye'nin IMF tarafından dibe vurdurulduğu sürecin diplomatı. Eric Edelman (2003-2005) Türkiye karşıtı kampanyaların beyni/darbe uzmanı... Francis Ricciardone (2011-2014) Büyük Üstat/Şimdi Kahire'de rektör. John Bass (2014-) Kemal Kılıçdaroğlu temasları, gezmek için Artvin'e gitti! HES bölgelerini dolaştı! Bir gün sonra Mahkemeler vardı,manidar zamanlama.

SONUÇ: İngiliz ve Amerikan elçileri neden acaba Kılıçdaroğlu'nu pek sevmektedir. Eski Ankara Elçileri Edelman- Abramowitz, meşhur CIA uzmanları Graham Fuller, Henry Barkey, Türkiye ile neden çok ilgililer? Başka sorumuz yok. DERİN PLANLARINI BİLİYORUZ.
Bu yazının orijinal kısa yolu. Kaydetmekte lazım olabilir.

--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
 
 
 
kaliteli slayt grubu
 
 
 
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
---
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "pınarslayt" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için pnarslayt+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini ziyaret edin.