28 Haziran 2016 Salı

((slayt izle)) ÜLKEMİZ “YANGIN YERİ” OLMUŞ


ÜLKEMİZ "YANGIN YERİ" OLMUŞ
ÜLKEMİZ "YANGIN YERİ" OLMUŞ Nedenini bir türlü anlayamasam da son günlerde; deyimler, atasözleri, özdeyişler ve şarkı-türkü sözleri dikkatimi, her zamankinden daha çok çekiyor. Bugün en çok dikkatimi çeken deyimler "Yangın Yeri" ve "Yüreği Kan Ağlamak" oldu. Ülkemiz, tam anlamıyla yangın yeri olmuş ve yüreğimiz kan ağlıyor çünkü. Birkaç gündür ormanlarımız yanıyor. Ormanlar yanarken geleceğimiz de yanıyor aslında. Orman yanarken ağaçların yüreği de yanar. Yanarken bir şey hissetmeyen ancak ve yalnız odundur. Kömür de öyle. Bir de "Orman yangınında, çok şükür can kaybı olmadı" diyenlerin yüreği yanmaz. Onların yüreği kömür karası olduğu için; yanan ağaçların canını, ormanda yanan canlıları ve ormanlarla birlikte yok olan geleceğimizi anlayamazlar ya da anlamak istemezler. Bir yanda ormanlar yanıyor, diğer yanda yürekler. En çok da, evladını kara toprağa veren anaların yüreği. Yangın yerine dönen ülkemizde yalnız yürekler değil turizm de kan ağlıyor. Çevremizdeki ülkeler ise ülkemizde bir iç savaşın çıkması için dua ediyor sanki. Peki biz, bu duruma anasıl geldik? Bu duruma gelmemizi, ayrıntılı olarak ele alsam birkaç köşe yazısı ile anlatabilirim. Ancak gündem, ülkemizde ve dünyada her gün değiştiği için özet olarak değinmek zorundayım. Bu duruma gelmemizin en büyük nedenlerinden biri, dış politikada yaklaşık 30 yıldır yapmış olduğumuz yanlışlardır. Cezayir'e soykırım uygulayan Fransa'nın, Yahudilere soykırım uygulayan Almanya'nın, başı sıkıştığında daha fazla can kaybı olmasın diye asker gönderdiğimiz Lübnan'ın, "Türkiye Cumhuriyeti'ni soykırım yapmakla suçlamasının" altındaki gerçek neden sözünü ettiğim yanlışlardan kaynaklanmaktadır. Uluslararası görüşmeler, tıpkı bir satranç oyunu veya bir maç gibidir. Oyuna eşit koşullarda başlanır ve oyunu kurallarına uygun olarak en iyi oynayan kazanır. Dış politikada kazanmak için en etkili yöntem "Yurtta barış, cihanda barış" kuralını uygulamaktır. Hem Lozan görüşmelerinde hem de Kıbrıs Barış Harekatında bu kuralla hareket ettik ve kazandık. Gerçi savaşarak kazandığımız Kıbrıs'ı masa başında bir türlü çözemedik ama o ayrı bir yazı konusu. Ben bunları yazarken, "Atatürk Havalimanında patlama. İlk belirlemelere göre 10 ölü, 20 yaralı var. Canlı bomba, önce uzun namlulu silahla çevreye ateş etti. Daha sonra kendini patlattı. Saldırıyı düzenleyenler en az 2 kişi" diye özetleyebileceğim bir haberi izledim. O canlı bombalar, oraya kadar nasıl geldi acaba? Asıl üzerinde durulması gereken bu bence. Canlı bomba, patlayıcıyı bedenine sarıp girse bile o silah nasıl girdi? Su şişelerinin bile sokulmadığı bir bölgeye, canlı bombayı kim, ya da kimler soktu? Bu soruları sormak benim, bir vatandaş olarak; en temel hakkım, bir insan olarak da görevim. Ancak bu soruların yanıtını alıp alamayacağım belli değil. Bu yüzden derin bir iç çektikten sonra "Ülkemiz, yangın yeri olmuş" deyip susmaktan başka yapacak bir şeyim kalmıyor.

https://www.facebook.com/notes/ramazan-kara/%C3%BClkemiz-yangin-yeri-olmu%C5%9F/1011336682248641?from_close_friend=1&notif_t=close_friend_activity&notif_id=1467146743612856

--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
 
 
 
kaliteli slayt grubu
 
 
 
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
---
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "pınarslayt" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için pnarslayt+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini ziyaret edin.