1 Mart 2010
Olmak ya da Olmamak
Mehmet Bedri Gültekin
Kader birliği
İçişleri Bakanı Beşir Atalay hakkında verilen gensoru önergesi, ilginç bir kader birliğini bir kez daha gözler önüne serdi.
Eski DEP milletvekili Hatip Dicle, Diyarbakır’da yargılandığı mahkemedeki sorgusunda, bir grup PKK’lının Habur’dan Türkiye’ye giriş yapmaları öncesinde, Ahmet Türk başkanlığında bir DTP heyetinin Beşir Atalay’ı ziyaret ettiğini, bu görüşme sırasında Beşir Atalay’ın ‘merak etmeyin, hakim ve savcılar ayarlandı. Gelenler, geldikleri gibi geçecekler’ dediğini belirtmişti.
Bunun üzerine CHP, İçişleri Bakanı hakkında Gensoru önergesi vermişti.
Bilindiği üzere “Habur olayı” büyük bir infiale yol açmıştı. AKP içinde de büyük tepkilerin olduğu biliniyordu.
Hatip Dicle’nin ifadesi, CHP’nin önergesi; birazcık olsun arka plana düşmüş olan tepkileri yeniden canlandırdı.
Görüşmeler sırasında sıkıntı içinde olan AKP’nin imdadına BDP milletvekili Sırrı Sakık yetişti.
BEZİRGANLIK
Sırrı Sakık, görüşmeler sırasında yaptığı konuşmada, CHP’nin 1999 seçimleri öncesinde Eşref Erdem aracılığı ile kendilerinden “20 tane militan aday istediklerini” açıkladı.
Tayyip Erdoğan ile Beşir Atalay, kendilerine bir can simidi atılmışçasına sevindiler. Hatta Tayyip Erdoğan hızını alamadı, “muhalefetin bütün kirli çamaşırlarının ortalığa döküldüğünü, hatta gerekirse 1938’de İsmet İnönü’nün Cumhurbaşkanlığı sırasında Dersim’den yapılan sürgünleri de açıklayabileceklerini’ söyledi.
Cahil. Politika bezirgânlığında “Dersimsever” rolünü oynarken, o yıllarda İsmet Paşa’nın hangi konumda olduğunu araştırmamış bile. Oysa İsmet İnönü Dersim İsyanının başladığı 1937 yılında Başbakanlığı bırakmıştı.
Cumhurbaşkanı oluşu ise Dersim İsyanı bittikten (16 Eylül 1938) tam iki ay sonra gerçekleşiyor.
Yani Dersim İsyanı boyunca İsmet İnönü sıradan bir milletvekili. Dersim isyanı sırasında gerçekleşen kırımın ve yapılan sürgünlerin birinci sorumlusu ise Tayip Erdoğan’ın kendi tarihi köklerini dayandırdığı Celal Bayar.
Ama bilindiği üzere Tayip Erdoğan’ın politika anlayışında amaca ulaşmak için, yalan söylemek de dahil her şey mubah.
MİLLETİN TEPKİSİ
Konumuza dönelim. Habur rezaletine karşı bütün milletin birleşmesi, tepkisini ortaya koyması, AKP’yi ve PKK’yı rahatsız etti. Kürt açılımı planları bozuldu. Atılması düşünülen diğer adımları engelledi. Böylece ülkeye giriş planları yapan diğer grupların gelişi önce ertelendi sonra da temelli rafa kaldırıldı.
Dolayısı ile Sırrı Sakık’ın Meclis kürsüne fırlayarak, ‘AKP’nin değil, asıl CHP’nin kendileriyle gizli saklı işler çevirdiklerini’ söylemesi, gerçekte Habur skandalına karşı milletin gösterdiği tepkiye saldırmaktan başka bir anlam taşımıyor.
Amerika’nın “açılım” yandaşları bir tarafta, millet bir taraftadır.
ORTAK YANLAR
AKP ile BDP arasındaki kader birliği, bütün kritik konularda vardır.
İki Parti de Amerika ile stratejik ilişkilere sahiptir.
İki Parti de Avrupa Birlikçidir. İki Parti de toplumumuzun etnik farklılıklar temelinde ayrıştırılmasından yanadır.
AKP, Ortaçağ güçlerinin partisidir. BDP ise stratejik hedefine ulaşabilmek için Ortaçağ güçleri işbirliğini benimsemektedir.
Bütün bu ortak yanlardan dolayı, Türkiye’nin yurtsever güçlerine karşı iki Parti her zaman kolkola olmuştur.
ERGENEKON
Ergenekon tertibi konusundaki tutumları bu konuya iyi bir örnek oluşturmaktadır.
AKP, Atlantik ötesinden planlanan bu tertibi uygulamak için canla başla çalıştı. İktidarının devamı, bu tertibin başarıya ulaşmasına bağlıdır.
DTP ise daha tertibin ilk günlerinden başlayarak, canla başla AKP’nin en büyük destekçisi oldu.
DTP’nin ve PKK’nın çeşitli yöneticileri, her vesileyle yaptıkları açıklamalarla tertibi desteklediklerini söylediler.
Bütün bu süreç boyunca BDP’lilerin AKP’ye yönelttikleri biricik eleştiri, AKP’nin yurtsever güçlerin üzerine gitme konusunda yeterince cesur davranmadığı oldu.
KADER ORTAKLARI
AKP ile BDP arasındaki kader birliği, bu iki Parti’nin ABD’nin Bölge planları içinde roller üstlenmelerinden kaynaklanmaktadır.
Amerika’nın Büyük Ortadoğu Projesi, Türkiye’nin etnik farklılıklar ve inanç ayrılıkları zemininde yeniden yapılandırılmasını öngörmektedir.
Bu projenin başarıya ulaşması demek, inanç farklılıkları zemininde toplumumuzu yeniden yapılandırmayı amaçlayan AKP ile etnik farklılıklar temelinde ayrıştırmayı amaçlayan BDP’nin hedeflerine ulaşması demektir.
Onun için bu iki Parti, emperyalist planların karşısına dikilen yurtseverlere düşmandır.
Ergenekon tertibinde bundan dolayı aynı tavrı almaktadırlar.
Habur olayına karşı oluşan tepkileri de bundan dolayı beraberce göğüslemeye çalıştılar.
CHP’nin gensorusuna karşı Sırrı Sakık’ı Meclis kürsüsünden konuşturan neden de budur.
Yüzyılımızın büyük gerçeği bir kez daha kanıtlanıyor.
Emperyalizm, Ortaçağ gericiliği ve ezilen bir dünya ülkesinde şiddet uygulayarak hedefine ulaşmaya çalışan ayrılıkçılık arasında bir kader birliği vardır.
--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
kaliteli slayt grubu
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin