Ayların getirdiği yorgunluk ve sensizliğin getirdiği boşluk. Çok alıştın bana ve aslında ben de sana... içimde bir şey sürekli acıyor, sürekli sızlatıyor kalbimi taa derinlerden. Oysa ki ne kadar yanılmışım ilk görüşte. Pişmanlık mı? Biraz var belki, ama asla bir köpek gibi pişman değilim. Yokluğunun getirdiği acı ve mantığımın sana karşı olan sonsuz inadı. Gelmeyecek sırtım yere, düşmeyeceğim, kapaklanmayacağım ayaklarının dibine!
Sevgimi hakettiğini düşünerek verdim sana sonsuz bir biçimde. Ama gördüm ki en ufak bir damlasını bile haketmemişsin...
Yazık! Hem senin için harcadığım her şeye, hem de yaşadığım acıya. Ben acının bu kadar ucuz olabileceğini bilmezdim, sayende öğrendim. Hiç unutulmayacak bir şekilde...
Bir düş gördüm dün gece. içinde senin olduğun ama gerçek hayattan bir farkının olmadığı bir rüyaydı bu. Bana gerçekleri gösteren, gizli kalmış doğruları gün yüzüne çıkartan bir rüya...
Kaybolup gitmeye mahkumsun o fırtınada. Başka zaman olsa arkandan koşup seni kurtarmaya çabalayacakken, şimdi elimi bile uzatmıyorum tut diye. Baş başa kal diye kaderinle, bırakıyorum seni bile bile...
Seni sevdim belki. Ama yalanlarını asla...
alıntı
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız: Google
Grupları "ÖYKÜSEL" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : {oykusel@googlegroups.com}
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin:
oykusel+unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için,
http://groups.google.com.tr/group/oykusel?hl=tr?hl=tr adresinde bu
grubu ziyaret edin