İŞSİZLİK MAAŞI ALIRKEN NEDEN TARIM SİGORTALISI OLUNAMAZ…
Bana uygulamadan bana yasal mevzuattan kimse bahsetmesin.
Ben de size tüm bunlardan bahsedip canınızı sıkmayacağım.
Diyelim ki işten atıldınız.
Ve diyelim ki işsizlik maaşı almaya hak kazandınız.
Ve dediniz ki "benim yarınımın güvencesi yok, ben yarın emekli olabilmek adına isteğe bağlı sigortalı olayım, yani dışarıdan yatırayım ki emekli olabileyim ve hatta bu esnada da sağlık güvencem de olur"
Siz bu hayalleri kurmaya devam edin.
Neden mi?
İşsizlik maaşı alırken Tarım sigortalısı yani isteğe bağlı Tarım sigortalısı olmaya kalkarsanız işsizlik maaşınız kesilir. Ve hatta aldığınız ödemeler de sizden geri istenir.
Fakat işsizlik maaşı alırken isteğe bağlı bağ kurlu olabilirsiniz. Bu halde işsizlik maaşınız kesilmiyor.
Tarım Bağ kuru'nun primleri düşük ama hem işsizlik maaşı alayım hem de Tarım Bağ kurlusu olum diyemiyorsunuz.
İsteğe bağlı Bağ kurlu olmanın da pirimleri Tarım isteğe bağlı sigortalısına göre daha yüksek. Buna başvurmanız halinde de İşsizlik maaşını almaya devam edebiliyorsunuz.
Yok, o öyle yok bu böyle demenin evelemenin gevelemenin bir hali yok. Yazıyorlar bir mevzuat çık işin içinden çıkabilirsen.
Adam asgari ücretli işinden atılmış. Zor da olsa işsizlik maaşını almaya hak kazanmış bir de kendisine tutup yüksek pirimden isteğe bağlı bağ kur pirimi ödetilmeye çalışılıyor.
Oradan birileri çıkıp diyecek olsa işsizlik maaşı alacak kişinin sağlık pirimleri ödeniyor diye bende onlara evet yalnızca sağlık pirimleri o da 3 ay kadar fakat emeklilik pirimleri ödenmiyor derim.
Coğrafyamız da ne emeklilik primlerinde, ne emeklilik yaşında, ne emeklilik aylıklarında, ne sosyal yardımlarda, ne sistemin kendisinde bir standart yok…
Ben yazmışım, sen okumuşsun, o AK Partili, bu Alevi, o Doğulu, şu ateist… İşi ehil olan bilgili, ilgili oy için değil de adam gibi yapacak birileri ele almalı… Mersin İçel Burak Canlı
AVUKAT'A DANIŞMADAN İŞ YAPMAYIN…
İyi niyetlisiniz ve girişimcilik ruhuyla kurulu bir işe ortak olmak istemektesiniz mutlaka bir Avukata danışın. Tam bilgilenin.
Hayatınız da Adliye nedir bilmezsiniz. Adliyelik, Karakolluk bir durumla karşı karşıyasınız mutlaka bir Avukata danışın.
Memursunuz, işçisiniz ve belki siyasetçi ve olağan olmayan bir durumla karşılaştınız. Mutlaka bir Avukata danışın.
Müştekisiniz yani zarar görensiniz. Şüphelisiniz yani suçlanabilecek olansınız mutlaka bir Avukata danışın.
Suçsuzsunuz. Size yöneltilen olaylarla hiçbir alakanız yok. Mutlaka bir Avukata danışın.
Suçlusunuz. Veya size yöneltilen olaylarla alakanız bulunmakta. Mutlaka bir Avukata danışın.
Haklarınızı bilmeniz de fayda var. Ve bu hakları nasıl kullanabileceğiniz yönünde bilgiye.
Bir bilene danışın.
Avukat tanıdığınız yok. Bulunduğunuz şehrin Barosundan yardım isteyin.
Telefonla, mesajla, maille sormak yerine Avukat'ın yanına gidip yüz yüze sorun.
Gerekirse danışma ücreti almaktaysa önce ücreti sorun. Korkmayın. Avukatlar bizlerin haklarını korumak, menfaatlerini savunmak ve bizleri doğru bilgilendirmek için çabalayacaktır.
Her bireyin mutlaka Avukat'ın dahi Avukat'a ihtiyacı bulunmakta!
Komşunuzla sorun yaşadınız. Mirasla ilgili sorular kafanızı kurcalamakta. İş yerinizde aşamadığınız problemler bulunmakta. Ailevi sıradan olmayan olaylarla karşılaştınız. Haklarınızı öğrenin. Geleceğe umutla, bilerek, öngörerek bakın.
Bilgisayarınıza değil Avukatınıza Danışın. Tam, net, doğru bilgiyi alabileceğiniz kişi Avukatlardır.
Bilginin yeterli olmadığı yerlerde de Avukatlar bilgiyle neler yapabileceğinizi ve bu bilgileri nasıl en doğru, en rahat şekilde kullanabileceğinizi sizinle paylaşır.
Korkmayın, şüpheye düşmeyin en doğru karar Avukata Danışmaktır. En doğru karar Avukat Yardımından faydalanmaktır. Ayrıca ekonomik durumunuz yoksa Barolar Yardıma hazır. Mersin İçel Burak Canlı
NEDEN AK PARTİ KAZANIYOR… BURAK CANLI İTİRAF EDİYOR…
2009 senesinde Genel Başkanımız Süleyman Soylu iken " şu an da kendisi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı" DP Toroslar Belediye Başkan Adayı olmuştum.
Seçimden sonra internetin tüm âlemlerinde yazılar yazmaya devam ederken de çok sayıda gazete ve basılı yayında köşelerim bulundu.
Pek çok sivil toplum kuruluşunda görevler aldım.
Rüyamda göremeyeceğim insanlarla tanıştım. Çokça olaylara çokça durumlara şahit oldum.
2014 Yerel seçimlerinde Akdeniz Belediye Başkan adayı olurken Amcam Yüksek Makine Mühendisi Mumtaz Canlı Mersin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı oldu.
Mücadele verdik. Merkezde tam güç ilçelerle birlikte çalıştık.
2015 Haziran seçimlerinde Mersin Vekil Adayı oldum. 2015 Kasım genel seçimlerinde ise Eşim Emel Canlı Gümüşhane Vekil adayı oldu.
Bunları neden? Ve Niçin yazıyorum? Numan Kurtulmuşla dahi bir zamanlar bir çizgi de bulunmuştuk.
Hepsi birbirinden değerli insanın AK Parti saflarına geçtiğini gördüm. İl Başkanımın. İlçe Merkez Başkanımın. Daha nelerinin.
O zamanlar düşüşte olan bugün en yüksek mevkide bulunan ve kendisi ile siyasete başladığım abimiz ile uzun bir telefon konuşmasında kendisi bana "Burak şu an yapabilecek ne var diye sordu" Başkanım izindeyim dedim.
Olaylara profesyonel olarak hiçbir zaman bakamadım. Beni o,bu, şu sebeplerden devamlı suçladılar. Bin bir çeşit kulp buldular. Onun adamı dediler. O böyle, o şöyle dediler. Tehdit mi edilmedim. Başıma onlarca dan da çok olaylar geldi. Bir de üstüne reklam yapıyor dediler. Ne içmektesiniz bana da verin ben de içeyim. Reklam böyle mi yapılır. Girersin İktidar Partisine bak sen o zaman reklama.
Ne var ki bu zaman zarfında AK Parti İl Teşkilatında görevler almam için o gurup, bu gurup devamlı telkinlerde bulundu.
Haftada en az Yetkili bir AK Partili tarafından arandım. Soruldum. Belki çoğu dostumuz, çoğu tanıdığımızdı. Fakat yeni ve yenileri de aramaya devam etti. Yenilerine yenileri eklendi. Çünkü tanıdıklar çünkü dostlar AK Partiye geçiş yapmaya devam ettiler.
Bu zaman boyunca Bir MHP'li veya bir CHP'li birkaç aziz dost haricinde aramaya yeltenmedi bile. Oradakileri de AK Parti ile birlikte eleştirdim. Lakin AK Parti kadar hoşgörü onlardan göremedim.
AK Parti kazanmasında ne yapsın? Bugün gelinen noktada çevrem, ailem ve kalan tüm dostlarım AK Partiye fikren ve gönülden geçmemi dilemekteler.
Türkiye de parti ve particilik bitmiştir. Kendisinde öz eleştiri yapmaya gerek görmeyen bilumum siyasi partilerin açıkçası kendilerine çeki düzen vereceğini de düşünmemekteyim. Bu iş bitmiştir. Merkez Sağ da bir oluşum dışında bir çıkış yolu bulunmamaktadır ki o iş de hikâyedir. Ben yandım bari siz yanmayın benim cesaretim yok AK Partiye geçmeye bari siz gidip geçin.Belki Muhalefet Partileri anlar diyeceğim kimsenin anlayacağı bir şey de yok…Mersin İçel Burak Canlı
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "pınarslayt" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
adresine e-posta gönderin.
adresini ziyaret edin.