12 Aralık 2011 Pazartesi

((slayt izle)) Mehmet Bedri Gültekin: Tarihi galipler yazar


9 Aralık 2011

 

Olmak ya da Olmamak

Mehmet Bedri Gültekin

 

 

Tarihi galipler yazar

 

 

            Vahap Coşkun, Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyelerinden. Taraf ve Zaman gazetelerimde sık sık yazıları çıkıyor. Aslında bu iki gazetede yazıyor olmak, kişi hakkında belli bir fikir veriyor.

            Öyle görünüyor ki Türkiye’de işler, Atlantik ötesinde planlandığı gibi gelişmeye devam ederse, Vahap Hoca’nın sesini sık sık duymaya devam edeceğiz.

            6 Aralık tarihli Taraf gazetesinde Vahap Coşkun’un bir makalesi var. “Hafıza geri geliyor” başlıklı.

            “1869’da Diyarbakır nasıl bir yerdi?” başlıklı bir metinden şu bilgileri veriyor: 1869 Diyarbakır’ında;

            “… 5 tekke, 6 medrese, 1 rüşdiye mektebi, 11 İslam mektebi, 3 Ermeni mektebi, 1 Protestan mektebi, 1 Rum mektebi, 1 Rum Katolik mektebi, 1 Keldani mektebi, 1 Süryani mektebi, 1 Yahudi mektebi.

            “… 2 Patrikhane, 5 Hanefi camii şerifi, 30 mescidi şerif, 11 türbe-i şerife, 13 Kilise, 1 Yahudi havranı,…

            “… 8 İslam kabristanı, 4 Hıristiyan mezarlığı, 1 Yahudi mezarlığı…”nın olduğunu öğreniyoruz.

            “Sonra” diyor Vahap Coşkun, “aradan bir buçuk asır geçti. Diyarbakır’ın o çoğulculuğundan eser kalmadı. Bizi zengin kılan tüm değerleri kaybettik. Kültürel damarlarımız köreldi; toplumsal hayatımızın feri söndü, ekonomide dibe vurduk.”

            Peki nedir bu “felaketin” nedeni? Dicle Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan Vahap Coşkun, kendinden emin(!) cevabını veriyor:

            “Tarihi 19 Mayıs 1919 ile başlatan Cumhuriyet, kendisi dışındaki herkesi ‘hain’, ‘mürteci’, ‘bölücü’, ‘satılmış’, ‘işbirlikçi’ olarak damgaladı ve tasfiye etti.”

            “Cumhuriyetin eğitim tezgâhından geçen milyonlarca insan tarihi kendisine öğretildiği şekliyle öğrendi ve geçmişin zenginliğini unuttu” diyor Vahap Coşkun.

 

TÜRKİYE-MISIR-İRAN

            “Cumhuriyet’le birlikte kültürel damarlarımızın kuruduğu, toplumsal canlılığın yok olduğu ve ekonomimizin dibe vurduğu” iddiaları, bir bilim adamının kendince yaptığı saptamalardan çok, “ne olursa olsun Cumhuriyeti mutlaka karalamak gerekir” diye düşünen Batıcı bir neoliberalin, Ortaçağ hayranı bir fanatiğin önyargılarının ifadesi olabilir ancak.

            Çok basit bir karşılaştırma, bu iddiaların hiçbir somut veriye dayanılmadan ortaya atıldığını kanıtlamaya yeter.

            20. yüzyılın başında Türkiye, İran ve Mısır hemen hemen her bakımdan benzer durumda olan ülkelerdi. Hatta Mısır, Mehmet Ali Paşa’nın reformları sonucu da ekonomik bakımdan daha iyi durumdaydı.

            Yüzyılın ilk yarısında Türkiye, bu ülkelerden farklı olarak bir Cumhuriyet devrimi yaşadı.

            Bugün tablo ortadadır. Türkiye son 30 yıldır yaşadığı karşıdevrimin bütün tahribatlarına rağmen, ekonomik, kültürel, toplumsal vb. aklınıza gelebilecek her açıdan bu ülkelerden daha ileridir.

            Daha zengindir, daha renklidir, daha büyük çeşitlilik içermektedir.

            Kaldı ki Türkiye son 30 yılda karşıdevrimin yıkımını yaşarken İran, özellikle son 15 yılda bağımsızlık politikasının sonucu olarak önemli gelişmeler göstermiştir.

            Onun için Vahap Coşkun’un Cumhuriyet ile ilgili “saptamaları”, her şeyden önce ciddiyetten uzaktır.

            Gelelim 1869’da “etnik ve dinsel çeşitliliğin” bugün neden olmadığına…

 

EMPERYALİZMİ GÖRMEMEK

            Günümüzdeki emperyalizm, bir ülkeyi hegomanyası altına almak için öncelikle o ülkenin “aydınlarının” beynini ele geçiriyor.

            Türkiye’nin son 150 yılını toplumsal, kültürel ve ekonomik açıdan inceleyen herhangi bir yazı yazacaksınız ve o yazıda bir tane “emperyalizm” sözü geçmeyecek.

            Ki o dönemde (1869-1920) bilindiği üzere Osmanlı, Avrupa’nın “hasta adamı”dır. İngiltere, Fransa, Almanya ve Rusya, yani o günün belli başlı emperyalistleri “hasta adam”ın mirasını paylaşmak için aralarında çatışmaktadırlar.

            Birinci Dünya Savaşı, bir yeniden paylaşım savaşıdır ama bilinmektedir ki paylaşımın esas konusu Osmanlı topraklarıdır.

            Bütün emperyalist devletler Osmanlı topraklarını paylaşırken birinci olarak ordularını, ikinci olarak çeşitli vaatlerle kışkırttıkları azınlıkları kullanmaktaydılar.

            1918-20 yıllarında Ermenistan Başbakanlığını yapan Ohannez Kaçaznuni, “İngiltere ve Çarlık bize denizden denize uzanan büyük Ermenistan vaat etti. Gerçekleri göremedik. Türkler doğru olanı yaptı” diyor.

            İngiltere, 1922 yılına kadar Yunanistan’ı ve Türkiye Rumlarını örgütledi ve ateşe sürdü.

            Güneyden saldıran İngiliz ve Fransızlar, Arapları, Süryanileri ve Ermenileri kullandılar.

            Türkler ve Kürtler, kendi vatanlarının parçalanmasını ve sömürgeleşmesini kabul etmedikleri için savaştılar.

            Hem emperyalizme, hem de emperyalizmle işbirliği yapanlara karşı.

            “Bilim adamı” Vahap Coşkun’a göre “en büyük suçu” işlediler böylece. 

 

EN BÜYÜK GERÇEKLER

            Yeniden hayatın büyük gerçeğine geliyoruz.

            Herkesin “kendi tarihi” vardır.

            Emperyalistlerin tarihi, “vahşilere ve gerici halklara uygarlık” götürmenin tarihidir.

            O tarihi yazanlar, şimdi de dünyanın dört bir yanına “insan hakları ve demokrasi” götürüyorlar; milyonlarca mazlumun kanını akıtarak.

            Mazlumların cephesinden ise tarih son yüzelli yıldır, emperyalist sömürgeciliğe karşı savaşın tarihidir.

            1869 yılında Diyarbakır'da olan toplumsal çeşitliliğin, aradan 50 yıl geçtikten sonra neden yok olduğunu, emperyalist müdahale ve saldırıları görmeden anlayamayız.

            Vahap Coşkun gibi aydınların gerçeği görebilmeleri için önce kendi beyinlerindeki işgalden kurtulmaları gerekiyor.

mbgultekin@ip.org.tr



--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
 
 
 
kaliteli slayt grubu
 
 
 
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin